Anlam, mantık, zihin - 1



Bahar döneminde vereceğim derslerden biri Meaning and Logic (Anlam ve Mantık). Her ders haftası için birkaç sayfa Türkçe yazı yazmayı düşündüm. Sınıf dışında da konuşmalara vesile olsun diye.

Dersin ve dolayısıyla bu yazı dizisinin ana temaları dil, mantık ve zihin. Odağında da temsil ve anlam konuları olacak. Belli başlı sorular:
  • Dil, zihin ve dünya birbiriyle nasıl ilişkili? Birbirinden (olguda veya kavramda) nasıl ayrılıyor, ne kadar ve nasıl iç içe geçiyor?
  • Temsil ve anlam sadece dilin özellikleri mi, yoksa aynı zamanda düşünceyi (zihni) de niteleyen olgular mı?
  • Dilin dünyayı temsil etmenin ötesinde ne tür işlevleri var? Dilin temsili ve eylemsel yönleri birbiriyle nasıl ilişkili? (ve aynı soruların dil yerine zihin için sorulanları).
  • Dil dünyanın sadece bir parçası mı, yoksa dünyayı dil mi kuruyor? (ve aynı sorunun dil yerine zihin için sorulanı).
  • Mantık sadece doğal dilden çıkan bir soyutlama mı, yoksa zihnin/düşüncenin, hatta dünyanın temeli mi?
  • Mantık sistemleri dilin, zihnin veya dünyanın yapısını yansıtmakta ne kadar yeterli, ne kadar yetkinler? 
  • Zaman, bilgi ve irade yalnızca (insan) dilin(in) veya (insan) zihnin(in) kategorileri mi, yoksa 'nesnel' gerçekliğin, dünyanın yapı taşları mı?
  • Dilde kendini gösteren öznelliğin (ve karşıtı olan nesnelliğin) zihinde ve gerçeklikte bir karşılığı var mı?
Bunlar temelde felsefe soruları. Dil, zihin, bilgi, varlık felsefeleriyle ve metafizikle ilgililer. Aynı zamanda dilbilimle (özellikle anlambilim ve edimbilim), psikolojiyle, bilgisayar bilimleriyle de. Biliş süreçlerinin biyolojisini çalışan sinirbilimle de. Bu konuların disiplinlerarası bir bağlamda çalışılması için bilişsel bilim verimli bir alan sunuyor. Dolayısıyla bilişsel bilim, yazılarım için genel bir çerçeve sağlıyor olacak.

Bu yazı dizisinin, bir ders ile bağlantılı olacağı için didaktik bir yönü olacak. Ama kendi bakış açımı ve görüşlerimi de sıkça ifade edeceğim. Kimi zaman Batı'nın yeniçağ felsefecilerin (örn. Descartes, Locke, Kant, Spinoza, Schopenhauer, Hegel, ...) ve daha yakın tarihli düşünürlerin (Marx, Heidegger, Deleuze…) fikirlerine referanslar verecek olsam da, temelde biçimsel mantığın ve analitik felsefenin gelişimini ve bilişsel bilimle bağlantılarını işleyeceğim: Frege, Russell, Wittgenstein, Carnap, Tarski, Davidson, Quine, Austin, Searle, Montague, Chomsky, Fodor, Kamp... Bu saydığım düşünürlerin yapıtlarını çok iyi bildiğimi söyleyemesem de (bazılarını doğrudan kendilerinden okumadım bile), en azından odağımdaki konulara ilişkin katkılarıyla ilgili yanlış olmayan değerlendirmeler yapabileceğimi umuyorum. Bu bağlamda, 20. yüzyıl başında ortaya çıkarak felsefeyi büyük ölçüde dönüştüren ‘dilsel dönemeç’in güncel düşüncemize olan katkılarını ve sınırlılıklarını araştıracağım. Temsilin, anlamın ve kuralın yuvası olarak gördüğüm doğal dilin mantık, matematik, bilgisayar bilimleri, kültür, uygarlık ve sanatla olan yakın ilişkilerine de değineceğim.

Bu yazılarla ortaya çıkacak etkileşimlerin, düşünsel yolculukların yalnızca kuramsal açıdan ilgi çekici olmakla kalmayıp, yapay zeka başta olmak üzere günümüzün teknolojik gelişmelerine ilişkin tutumlarımız açısından, dolayısıyla etik ve siyasi açılardan da önemli olacağını umuyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dil, zihin ve felsefe dersleri

Köylülük ve Agroekoloji

ENDÜSTRİYEL ŞİRKET TARIMI ÖLDÜRÜR - Kapitalist tarım ve Covid-19: Ölümcül bir birleşim