Potansiyel
Kitaplığımdaki raflardan biri. Bazısı okunmuş, bazısına kısmen bakılmış, birçoğunun kapağı açılmamış. Yıllardır taşıdığım bir huzursuzluk. Üzerine okumak, düşünmek, yazmak, konuşmak istediğim şeyler var. Aslında bir çok şey, ama en çok da dilin, zihnin, dünyanın birbiriyle ilişkileri. Dilbilim, dil felsefesi, zihin felsefesi, metafizik, ontoloji. Aslında yirmi yıldan fazla olmuş bunları disiplinle çalışmak için adım atalı. Bilişsel Bilimler'de yüksek lisansa başlamıştım. Sonra doktora, sonra 10 küsür yıllık öğretim görevim. Hiçbir zaman tam kopmadım böyle olunca. Ama beni tatmin edecek ürünleri, sonuçları ortaya koyabilmiş değilim. Geçen yıl bir ara yazmaya başladım ama birkaç "giriş"ten sonra arkasını getiremedim. Huzursuzluk dedim, biraz da yas içindeyim. İstediğim bir şeyi istediğim gibi yapamamış olmak. Bakınca nedenlerini anlıyorum. İlgi isteyen başka dertlerim vardı. Sonra çocuklarla hayat, bambaşka dinamikler ve zorluklar. Yine de zamanımı dengeleyebilirdim. Ama köylerle, tarımla, üretimle ilgili çalışmalardan hiç eksik kalasım yoktu. Dünyalar kadar iş yaptık bir dolu insanla, güzel sonuçlar da gördük. Koca bir sepet de deneyimim oldu. Bunca güzel deneyim, üstelik görece sağlık sıhhat de varken hayatımda, "ah şunu da yapamadım" diye sızlanmak şımarıklık oluyor belki. Hele nasıl bir ülkede, nasıl bir dünyada yaşadığımızı düşününce. Dört yanımız yalan, kumpas, zulüm, savaş, cinayet. Yine de insanın potansiyellerini gerçekleştirmek istemesi kadar doğal bir şey yok. Burada kimse birbirinden farklı da değilken, kendi yarattığımız engellerle kendimizi ve birbirimizi durdurmamız, ötekileştirmemiz, suçlulaştırmamız, cezalandırmamız, zorluklara boğmamız. En çok sömürülen, en fazla ezilen kesimlerdeki insanların birçoğu için potansiyellerinin ne olduğunu düşünmenin bile lüks hale gelmiş olması... Kendi "derdime" döneyim. Belki yas yersiz, seçtiğim alanlarda bir şeyler üretmek ve paylaşmak için hala geç değil. Hem yoruldum biraz, hem de hayatın önüme koyacağı işlerin ardı arkası kesilecek gibi görünmüyor. Okumak, düşünmek, yazmak da her zaman zor iş. Ama umarım olur, dilerim olur...
|
Yorumlar
Yorum Gönder